BAKTIĞIM AÇI, GÖRDÜKLERİM, GÖRMEK İSTEDİKLERİM VE İSTEMEDİKLERİM; SENSÖRÜME KAYDEDİP ARDINDAN YAZDIKLARIM...
30 Ağustos 2010 Pazartesi
Geldik
29 Ağustos 2010 Pazar
Tek Başına
Yaşamın ağırlığı omuzlarda hissedildiğinde
Yalnızdır insanoğlu kalabalığın içinde
Nargilenin dumanı bahane olur
İç sesi duyma gayretinde
Yaşananın ağırlığına eklenen yalnızlıktır
Duymayı güçleştiren,
Duyma gayretini pekiştiren
Anlatır yaşamın sırrını
Kendi kaosunda huzuru bulmak için
Kalabalığın içinde tek başına kalmayı becerene
24 Ağustos 2010 Salı
Anadol
Duymuş, yarışıyor yaşıtları kıtalararası
Paris'ten Dakar’a son sürat, pür heyecan
Üstelik kırkından sonra,
Teneşire de ihtiyaç kalmadan
Kurtulabilse yaşamını karartan şu paçavralardan,
Destek diye dayatılmış kahpe prangalardan
Öldürüp eskidiğinden emekliye ayrılmış aile babasını,
Doğacak yeni baştan, ikinci değil, her daim bahara
14 Ağustos 2010 Cumartesi
Numara
İşte size bir numara
Yanında kaşarlıdan arta kalan,
Ötede içilen tütüne çanak olan
Bakmayın ardında kalan denize
Üstünde yüzen çevre felaketlerinin
Siluetleri bulanık,
Tıpkı bu denizin kaderi gibi…
Memleketimden manzara bundan ibaret,
Bir numara, kaşarlı artıkları, tütün kalıntıları ve
Aralarından gözüken paslı gövdesiyle yüzen felaket
1 Ağustos 2010 Pazar
Miğfer
Geçek şu ki, korumaktır amacı
Hariçten gelen fesadı
Belki korkutur kimilerini
Altından çıkabilecek bilmem hangi musibet
Bu güneşte alnında biriken teri silen
Aynı sıcaktan muzdarip silah arkadaşı
Zira güven yok o teri silmek isteyen ötekinin samimiyetine
Adalet kadar önemli güven…
İşte bakın ne kadar rahat gülüyor gözler
Kendisini tüm cihana savunacak olanın tam dibinde…
İş ki miğfer altında toplanan ter şer olmasın
O ki ne yem edebiliriz kutsallarımızla maskeleyip niyetini,
Başımıza bela olana
Ne bırakabiliriz silah arkadaşının mendiline