ne sıcak ne
soğuk
basbayağı
ılık esiyor rüzgar
güneş
apaçık üstümüzde
ışık olmuş
bizim coğrafya
denizde bir
sandal yol alıyor
kat ediyor
baştan sona boğazı
Akıntı pek
ters pek istekli
yakalamışlar
şimdilik
kolayına
hafiften bir lodos
Yaman bir
denizci
belli kurdu
olmuş bu suların
Asılmış
küreklere
götürüyor
tekneyi
soğuk denizlere
Bir aile
kızlar oğlanlar
yolcusu
olmuş dolmuş sandala
Hep
birlikte süzülmekteler
akan
suların tersine
Aman
diye
bağırıyorlar sahillerden
Fırtına
beklemekte kara
kapkaradenizde
sandalcının
rızkı yukarıda
istese
duyamaz
aklı selim
tek bir tavsiyeyi
yolcular
biçare
bilmezler
ne denizi ne yolu yordamı
bir tek
rehber bildikleri
sandalcı olmuş
yaşam boyu
göremez
yolcular geride kalan
bir hayat önlerinde
bir yenisi
inemezler
felakete gitsede keramet
meraklı
gözleri gördüğü halde
sahilde yaşamı
gönlünce tadanları
yenik
düşmüş çay bahçeleri
tıpkı basım
balıkçı ve kulüplere
eski sazlar
hoş bir seda olmuş
yerinde
yeller esen kubbede
bir yabancı
dünya eğleniyor
yeni sazı
yeni sözüyle
farklı
sesler başka başka kokular
ikonaların
yerine ikoncuklar
kendini
mahkum bilen
bilsede
söyleyemeyen kızlarla oğlanlar
görünmez
özlemlerle yüklü sandalları
korku yüklü
bedenleriyle
şimdilik güvende
hissetmedeler
tanımadıkları
karadan açıkta
sallanıp
duran su ufacık kayıkta
lodos, istanbul'a ılık hava, bize de neşe getirmiş anlaşılan. ama sağı solu belli olmaz istanbul'un da, istanbul'lunun da, ardından fırtına kopabilir:)
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil